top of page
Ara
  • Özge Atasoy

Anadolu Sohbetlerinde Hasan Aktaş Rüzgârı

Hasan Aktaş, Kenan Güngör'le Anadolu Sohbetlerinin özel konuğu olarak canlı yayınla okuyucularla buluştu. Almanya'dan gerçekleştirilen ve büyük bir ilgiyle takip edilen yayında, izleyenlere doyumsuz bir sohbet yaşatan Hasan Aktaş, kitaplarla kurduğu dostluğu dikkatlere sundu.



Hasan Aktaş için "Kitap, insanı hayatın namlusuna süren bir mermidir." "Her okuduğum kitap, beni hayatın namlusuna bir mermi olarak sürmüştür." sözleriyle Aktaş, kitaplarla kurduğu dünyasında kendisini 'okumak ve yazmak' eylemleriyle tanıtır. İnsan eylemleri olan bir öznedir. Eylemin bittiği yerde insanın nesneye indirgenişine tanık oluruz. O halde insan bir kukla olmaktan ileri gitmez. Bu noktada Hasan Aktaş, eylemleriyle özne üzerindeki ağırlığını hissettirir.

"Kitap, insanı hayatın namlusuna süren bir mermidir. Her okuduğum kitap, beni hayatın namlusuna bir mermi olarak sürmüştür."

Ömrünü kitaplara adamış Hasan Aktaş, ilmin peşinde olunması gerektiğini vurgular. İlmin peşinde olunmadığı sürece, karanlığa örtülen kapıların ardında kalan kitapsızlardan olmak kaçınılmazdır. Bu konuda özellikle Doğu toplumlarına dikkat çeken Hasan Aktaş için Doğu toplumlarının kurtuluşu kitaplardadır.

Yayımlanan 57 kitabı üzerine yapılan sohbette Hasan Aktaş, 'Klasik Şiirden Modern Şiire Bir Rumeli Kutbu Saru Saltuk', 'Hallâc'ın Küllerinden Doğan Klasik Bir Fenomen Yunus Emre', 'Rüzgâra Karşı Bir Uzun Yürüyüş', 'Türk Edebiyatında Gölgesi Bedeninden Büyük Kelebek Vizeli Mülkiyetsiz Bir Anarşist Hayalet Oğuz, 'Ordusuz İmparator Napolyon Celâl', 'Mülkiyetsiz ve Marjinal Bir Ressam Aktedron Fikret', 'Cellâdına Gülümseyen Şair İsmet Özel' gibi eserlerini öncelik alarak kitaplarının yazılma süreçlerini, tematik incelemelerde ve tahlillerde bulunduğu fenomenlerin hayatlarını, paradigma ve misyonlarını, etkilerini aktardı. Sıra dışı ve aykırı kimlikler olan Oğuz Haluk Alplaçin, Fikret Enisi Andoğlu ve Celal Sılay hakkında verdiği anekdotlarla ilgi odağı oldu.

Kitaplarının tılsımlı ikliminde gezindiğimiz sohbet boyunca Hasan Aktaş'ın okumanın hükmünü yitirdiği çağımıza, önce okuyarak sonra yazarak karşı çıktığını görüyoruz. Bu bağlamda Aktaş, okuduğu 'Semender Mumyaları' şiiri ile var-olan düzen içerisinde bir semender olarak ateşte yaşamın sanatını İbrahimî bir bakışla hissettirir.

Hayatın okumak, yazmak ve yazdığını yaşamak ile kaim olduğunu dile getiren Hasan Aktaş'ın tüm dinleyenlere son sözü şudur: Okumak, okumak okumak!..

"Okumak, okumak okumak!.."

Yayının tamamına Kenan Güngör'ün Youtube ve facebook kanallarından veya aşağıdaki link ile ulaşabilirsiniz.

Özge Atasoy

25/10/2020

58 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page